“Asgari ücret açlık sınırının altında”
Asgari ücretin 28 bin 75 TL olarak belirlendiğini hatırlatan Karabat, bu rakamın açlık sınırının altında kaldığını ifade etti. Emeklilerin durumunun ise çok daha ağır olduğuna dikkat çeken Karabat, en düşük emekli maaşının 19 bin TL civarında kalmasının beklendiğini belirtti. Seyyanen zam yapılsa dahi emekli aylıklarının insani yaşam koşullarından uzak olduğunu dile getirdi.
“2017 vaatleri derin yoksulluğa dönüştü”
AKP’nin 2017 başkanlık referandumunu “istikrar ve zenginlik” vaadiyle halka sunduğunu hatırlatan Karabat, bugün gelinen noktada okulda açlıktan bayılan çocukların, geçim mücadelesi veren emeklilerin, umutsuz gençlerin ve artan suç oranlarının bu politikaların sonucu olduğunu söyledi.
“Emekli tembel algısı gerçeği yansıtmıyor”
Emeklilerin hak arayışının medya yoluyla tembellik ve bedavacılıkla yaftalandığını ifade eden Karabat, verilerin bunun tam tersini gösterdiğini belirtti. Ortalama emekli aylığının 2003 yılında asgari ücretin yüzde 36 üzerinde olduğunu, bugün ise en az yüzde 20 altına düştüğünü kaydetti.
Emeklinin ekonomideki payı geriliyor
Karabat, 2002 yılında ortalama emekli aylığının kişi başına düşen GSYH’ye oranının yüzde 46,4 olduğunu, bu oranın 2025 itibarıyla yüzde 29’a gerilediğini belirtti. Düşük maaşlar nedeniyle milyonlarca emeklinin yeniden çalışmak zorunda kaldığını vurgulayan Karabat, çalışan veya iş arayan emeklilerin oranının 2002’de yüzde 36,6 iken 2024 sonunda yüzde 65,7’ye yükseldiğine dikkat çekti.
“Emekli ekonomiye yük değil”
Emekli maaşlarının ekonomiye yük olduğu iddialarının da gerçeği yansıtmadığını belirten Karabat, emekli ve hak sahiplerine yapılan ödemelerin GSYH’ye oranının AB ülkelerinde ortalama yüzde 9,8, Türkiye’de ise yalnızca yüzde 3,7 olduğunu ifade etti. Aktif-pasif oranına ilişkin eleştirilerin de çarpıtıldığını söyleyen Karabat, bu oranın Türkiye’de 1,75 ile Avrupa ortalamasının üzerinde olduğunu dile getirdi.
“Gerçek gündem yoksulluktur”
Emeklilerin nüfus içindeki payı artmasına rağmen ekonomiden ve bütçeden aldıkları payın azaldığını vurgulayan Karabat, asıl sorunun artan bütçenin adil dağıtılmaması olduğunu söyledi. Bunun açık bir servet transferi anlamına geldiğini belirten Karabat, şu çağrıyı yaptı:
“Suçlularla mücadele edilsin; ancak hukuk da işlesin. Özel hayatlar değil; yoksulluk, açlık ve geçim derdi konuşulmak zorundadır.”



