Ali Ağaoğlu’nun ”ortanca hanım” demesi gündeme bomba gibi düştü, çok eleştiri aldı. ”Ortanca hanım” dediği Ayten Alpar ise Hürriyet Gazetesi’nden Ayşe Arman’a şok açıklamalarda bulundu.
Biz sizi ‘Ali Ağaoğlu’nun ortanca hanımı’ olarak tanıdık… Bu nasıl bir şey? Bizi rahatsız etti, sizi etmedi mi? -Hayır. Bu, Ali’nin bana taktığı bir lakap. Herkese takıyor. Tarzı bu… Niye size ‘ortanca hanım’ diyor?
-Bir ilk evliliği var, o evlilikten iki çocuğu var. İkinci evliliğini de, gayri resmi olarak benimle yaptı. Benden de çocuğu var. Şimdi de başka bir hanımdan çocuğu olduğu için, babacan bir tavırla bana ‘ortanca’ diyor. Ben uluorta söylediğinde, ‘eski ortanca’ olarak düzeltiyordum. Ama bu sefer basına söylemiş. Hep böyle şakalar yapar. Bense 10 senedir, ondan ‘ex’ diye bahsediyorum, ‘eski’ yani… Kendinizi küçük düşürülmüş hissetmediniz o zaman…
-O kadar samimi bir üslupla söylüyor ki, kızamadım. Adam bu! Toplum bana saldırıncaya kadar, küçük düştüğümü filan da düşünmedim. Ama sonra bir linç yaşadım. İnsanlar galiba Ali’nin üç kadınla aynı anda ilişkisi devam ediyor zannediyor. Bir gün bende, bir gün eski hanımda, bir gün yeni hanımda gibi algı var.
Böyle bir şey yok! Benim ilişkim 10 yıl önce bitti. Beni aldattığı için bitti. Ama arkadaşız… Onun kafasında bitmemiş ki, ‘Ortanca hanımı yemeğe götürmek’ten söz ediyor… -Onun kafasında bitmemesinin sebebi, çocuğumuzun olması. Bir de ortak yaptığımız işler var. Muhafazakâr kesim, bu olaylara normal bakıyor, onlara göre ikinci eş, üçüncü eş olabilir. Ben o gruba girmiyorum. Modern kesim de, benden daha marjinal bir hayat yaşıyor. Ama ben iki tarafa da yaranamadım. Ne muhafazakârlardan kabul gördüm ne modernlerden… Ne kadar çok tepki aldınız? -Çok. Beni en çok üzen de oğlumun okulunda tatsız şeyler olmuş. Biliyorsunuz çocuklar acımasız. Sanki annesi kötü kadınmış gibi davranılmış. Ben her şeyi göğüsleyebilirim ama 10 yaşında bir çocuk göğüsleyemez. Bir tek oğlum açısından tedirgin oluyorum, yoksa kimin ne dediği umurumda değil. Herkes birden saldırmaya başladı. Twitter’da ‘trend topic’ oldu. Böyle bir toplumsal linçe gerek yoktu… İyi de sizin kızmanız gereken bir tek kişi var, o da size böyle hitap eden kişi! Her şeye sebep olan o…
Ben ona ertesi gün kızdım zaten. İki sene önce de benzer bir olay yaşanmıştı. O zaman da, “Niye ortanca diyorsun? Ben senin eski eşinim!” diye sinirlenmiştim. Ama o böyle söyleyince sempatik olduğuna inanıyor ve insanlara takılmaya devam ediyor… Peki size soruyorum: Siz, ‘ortanca hanım’ mısınız? -‘Ortanca’ onun taktığı bir lakap. Ona göre ben, onun ikinci eşiyim… Kaç eşi var bu adamın? Siz ortancaysanız, bu durumda bir büyük var, bir küçük var, bir de siz… Bu, sizin içinize sindirebildiğiniz bir şey mi? -Ali’yle ilgili sıkıştığım çok konu oluyor tabii ki. Kolay bir durumun içinde olduğumu söyleyemem, her şeyi göğüslemeye çalışıyorum… Kolay olmayan durum ne? -Herkesin hayatında olduğu gibi, benim ilişkimde de yaşadığım inişler çıkışlar oldu tabii. O zamanki şeyler ama ister istemez bugüne de yansıyor… Medeni durumunuz nedir? -Evli değilim Ali’yle. Evlenmeden çocuk sahibi oldum. Şu an bekârım… Siz bu adamın, hanımı mısınız, sevgilisi misiniz, imam nikâhlı eşi misiniz,
metresi misiniz? İnsanlara konumunuzu nasıl açıklıyorsunuz? -Metres diye açıklamıyorum, sevmiyorum o sözcüğü ama evet evliydi, benimle de sevgiliydi. 5 yılın sonunda da bir çocuk sahibi olduk. Budur… Ama bu ‘ortanca hanım’ meselesinde toplum yanlı bir yerden baktı olaya… Pardon ama toplum bunu nereden bilsin? O size ‘ortanca hanım’ deyince, millet de, “Sen, 3 kadından biri misin?” der tabii… -Ama şu an beraber olduğumuz bir yaşam biçimi yok ki! Bakın, bir sürü evlilik bitiyor. Erkeklerin bir kısmı, evlilik bittikten sonra bırakın eşlerini, çocuklarına bile destek vermiyor. Ali ise bir şeyler paylaştığı kadınlara, ilişkisi bittikten sonra da hakkaniyetli davranıyor, değer veriyor… Ve para veriyor… -Yok hayır! Ben Ali’den para almıyorum. Ben bir iş kadınıyım, yıllardır çalışıyorum. Müteahhidim, 5 tane apartman yapıyorum. Ama işi yaparken Ali hep arkamda, “Ona güvenin! Çok beceriklidir” diyor. Böyle manevi destekleri var,
referans oluyor. Eminim, o demese bu kadar iş alamam. Bağdat Caddesi’nde kentsel dönüşüm işleri yapıyorum… Hamileyken beni aldattı Şimdi ortancalığın dışında sizi tanıyalım… – 1968 İstanbul doğumluyum. Babam Bulgaristan göçmeni bir aşçı. Annem Karadenizli bir ev hanımı. İki erkek kardeşim var. Muhafazakâr bir ailedeydik. Bizimkiler beni bir ‘İslam fedaisi’ olarak yetiştirmek istediler… Nasıl yani? -Bugünkü cihatçılardan biri olmamı istiyorlardı. İslam yolunda ne yapılması gerekiyorsa yapsın! Bense 18 yaşında, militan bir gruba ait olmayacağımı, dahası kapanmayacağımı söyledim ve kendime modern bir hayat seçtim.