“Bilimsel bir karşılığı var mı, yok mu bilmiyorum” diyerek açıklamalarını sürdüren Çetinkaya, Sivaslı babaannesinin kurşun döktüğünü söyleyerek, “Babaannemin yaşadığı dönemin bir geleneğiydi belki ama kurşun döktüğü bir tenceresi ve kepçesi vardı. Belki de eski dönemlerde bilimin ve teknolojinin eksikliği nedeniyle nazar olgusuna inanılıyordu ve bu yolla bertaraf edildiğine inanılıyordu. Ben de bilimi ve teknolojiyi en faydalı şekilde kullanmaya çalışırken; hem iç huzuru, hem de bu inancı hayatımın içinde yaşıyorum” dedi.
“Ayrıca herkes bildiği şeyi yaparmış. Ben de kurşun sıkmayı değil, kurşun dökmeyi biliyorum” diyen Nurhan Çetinkaya, her yerde nazar olabileceğini, insanın kendi kendine bile nazarı değebileceğini esprili bil dille söyledi.
Leyla Gencer Opera ve Kültür Merkezi’ne kurşun döktürdüğünü duyanların bunu espiri kaynağı yapmalarınada neşe içinde cevap veren Nurhan Çetinkaya, “Kurşun sıktı diyeceklerine, kurşun döktürdü diyerek insanları güldürmüş olmakta beni mutlu etti” dedi.
Selvi Sarıtaç/Kent Yaşam