SİYASET

“ÜMİT ÖZDAĞ’A KABA KUVVET UYGULANIYOR”

“Halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçlamasıyla Silivri Cezaevinde tutulan Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın duruşması yapıldı. Basının ve partililerin yoğun ilgi gösterdiği duruşma sonrası mahkeme heyeti, Özdağ'ın tutukluluğunun devamına karar verdi.

Zafer Partisi Sözcüsü Azmi Karamahmutoğlu, basın açıklaması yaptı:

“Değerli arkadaşlar, bu sabah saat 10.30’da Silivri Cezaevi yerleşkesindeki duruşma salonunda, Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik' suçlamasıyla yargılandığı davanın duruşması yapıldı. Sayın Özdağ, Silivri Cezaevi’nde tutukluluğunun beşinci ayına girmiş durumda.

Bugünkü duruşmadan bir tahliye kararı çıkmasını bekliyorduk. Hatta ceza verilse dahi en azından bir hüküm açıklanır ya da tutuksuz yargılamaya geçilirdi diye umuyorduk. Ancak ne yazık ki mahkeme, tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

Türkiye'nin dört bir yanından gelen Zafer Partililer ve yurtsever vatandaşlar, Sayın Ümit Özdağ’a destek olmak için buradaydı. Onların beklentisi, Sayın Özdağ ile kucaklaşmak, onu yanlarında götürmekti. Ne yazık ki bu gerçekleşmedi.

Bizler, Sayın Özdağ’ı yeniden tek kişilik hücresine uğurlayıp evlerimize döneceğiz. Kararı veren mahkeme heyeti ise akşam evlerine gidip dinlenecek. Ancak Sayın Özdağ tutuklu yargılanmaya devam edecek.

Tutukluluğun gerekçesi olarak 'kaçma' ve 'delilleri karartma' şüphesi gösteriliyor. Oysa dosyada toplanmamış hiçbir delil kalmamıştır. Kaçma şüphesi ise ciddiye alınacak bir iddia olmaktan uzaktır.

O halde tutukluluğun sürdürülmesinin amacı nedir? Bu sorunun cevabı için davanın başladığı 19 Ocak gününe dönmek gerekir. Sayın Özdağ, bu sürecin başından beri hukuki değil, siyasi amaçlı olduğunu savunmakta. Bugün savunma avukatlarından Prof. Dr. Savaş Özdağ da bu durumu “kaba kuvvet” ifadesiyle tanımladı. Çünkü Sayın Ümit Özdağ’a uygulanan, hukuk değil baskıdır.

Tutukluluğun devamına dair karar da bu anlayışın bir uzantısıdır. Yaşadığımız durum, 'düşman ceza hukuku' uygulamasının bir örneğidir.

Özetle, bu süreç hukuki değil, siyasidir. Sorularınız varsa yanıtlamaya hazırım.”

Haberdesiniz.com haber merkezi