İzmirli gayrimenkul sektörü temsilcileri, yıllık enflasyonun düşme seyrini sürdürmesiyle birlikte Haziran ayında yapılacak toplantı sonucunda piyasalarda faiz indirimi kararı beklentisi olduğuna dikkat çekti.
İnşaat sektörünün 200 farklı iş kolunu beslediğine ve ekonomiye ciddi katkı sunduğuna vurgu yapan sektör temsilcileri, uygun faizli kredi imkânı sağlanırsa konut sektöründe yeniden canlanma yaşanacağını belirtiyor.
Müteahhitler Federasyonu (MÜFED) Başkanı Ayhan Sulak:
“Konut Üretimi ve Satışları Artacak”
Sektörümüz 2025 yılına hızlı bir giriş yaptı. Geçen yılın son aylarında başlayan talebin bu yıl da devam ettiğini görüyoruz. TÜİK verilerine göre, konut satışları 2025 yılının ilk dört ayında yüzde 7,3 büyüme kaydetmiştir. Toplamda 118 bin 359 adet konut satışı gerçekleşmiş olup bunun 34 bin 633 adedi ilk el satışlardan, bu satışların 17 bin 465 adedi ise ipotekli satışlardan oluşmaktadır.
Depremler sonrası vatandaşımızın depreme dayanıklı ve güvenilir konut arayışı ile kira bedellerindeki artışlar nedeniyle konut alımına yöneldiğini gözlemliyoruz. 2025 yılının ikinci yarısında sektördeki hareketliliğin devam etmesi için, konut fiyatlarındaki artışın en büyük sebebi olan arsa sorununun çözüme ulaşması gerekmektedir. Mevcut arsa fiyatlarının ve kat karşılığı oranlarının yüksek olması, arzda sorun yaşanmasına neden olmaktadır. Bu sorunun giderilebilmesi için yeni konut alanları oluşturulmalıdır.
Ülkemizin en öncelikli sorunu depreme karşı kentsel dönüşümdür. Bu konuda ivedilikle tedbir almalıyız. Depreme dayanıklı, güvenli ve erişilebilir yeni konutlar için konut kredi faiz oranları düşürülmelidir. Önümüzdeki dönem, meslektaşlarımız için bir hazırlık süreci olacaktır. Konut üretimi ve satışların artacağı bir döneme gireceğimizi düşünüyoruz.
Sirius Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Barış Öncü:
“Faiz İndirimi Yatırımcıları Hareketlendirir”
Haziran ayı itibarıyla faiz indirimi gerçekleşirse, konut sektöründe bir hareketlenme yaşanabilir. Sektörde Mart ayına kadar bir düzeltme hareketi başladı ve bu süreç Mart ortasına kadar devam etti. İnşaat ve buna bağlı sektörlerde bir canlanma yaşandı. Fakat Nisan ve Mayıs aylarında bu hareketlilik durdu.
Sektörel olarak baktığımızda, şu anda satış sezonunun yüksek olması gereken bir dönemdeyiz. Şubat–Haziran arası, gayrimenkul sektöründe en hareketli dönemdir. Fakat artan enflasyon ve yükselen faiz oranları nedeniyle piyasa oldukça durgun. Haziran ayından itibaren faiz indirimi gerektiği yönünde genel bir beklenti var. Eğer faiz indirilirse, piyasada konuta yönelim tekrar başlayacaktır.
Tanyer Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Münir Tanyer:
“Konut Talebi Artışı Sürüyor”
Hem sıfır hem de ikinci el konutlara olan talep artıyor. Ancak insanlar gerekli kredilere ulaşmakta zorlanıyor. Sektör genelinde konut kredi faizlerinde düşüş beklentisi mevcut.
Tüm dünyada ekonomide zaman zaman dalgalanmalar olabiliyor. Bu dalgalanmaların geçici olduğunu bilerek hareket etmeliyiz. Enflasyon hedeflerinin korunması ve sıkı para politikalarının devam etmesi çok önemli.
Pandemiden bu yana yeterince konut üretilmiyor; fakat talep canlılığını koruyor. Şu anda yeni başlayan ve yapımı devam eden projeler herkes için önemli ve kıymetli. İnsanlar konut yatırımını güvenli liman olarak görüyor.
İzmir, bana göre Türkiye’nin parlayan yıldızı. Yaşam biçimi, iklimi, ulaşım kolaylığı ve tatil merkezlerine yakınlığı nedeniyle nitelikli göç almaya devam ediyor. Bu nedenle talep artışı da sürüyor.
Coordinat Yapı Kurucu Ortağı Caner Tan:
“Yatırımcıların Rotası Yeniden Gayrimenkul”
Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisine göre barınma, en temel insani gereksinimlerin başında geliyor. Bu nedenle konut talebinin tamamen ortadan kalkması mümkün değil.
Son dönemde birikimlerini mevduat ya da diğer finansal araçlarda değerlendiren yatırımcıların yeniden gayrimenkule yöneldiğini gözlemliyoruz. Döviz piyasasında ciddi bir hareketlilik yaşanmaması, nakit pozisyonda kalan yatırımcıları alternatif arayışına itiyor.
Mevduatta kalmanın uzun vadede risk taşıdığını düşünenler, daha güvenli bir liman olarak gayrimenkulü tercih ediyor. Üstelik yatırım amacıyla alınan konutlar yalnızca enflasyona karşı değerini korumakla kalmıyor; aynı zamanda düzenli kira geliri de sağlıyor.
Ancak konuta erişimdeki en büyük engel, krediye ulaşmadaki zorluklar. Banka faizlerinin düşürülmesi ve daha uygun ödeme koşullarının sağlanması, hem yatırımcıyı cesaretlendirecek hem de gayrimenkul sektörünü canlandıracaktır.
Gözde Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Op. Dr. Kenan Kalı:
“Faiz İndirim Süreci Kademeli Olmalı”
Hükümet, enflasyonla mücadele konusunda sıkı para politikası uyguladı. Şu anda faizler yüksek, konuta ulaşım zorlaştı. Hem maliyet arttı hem de faizlerin yükselmesiyle konuta ulaşım daha da zorlaştı.
2025 yılının ikinci yarısı için piyasaların politika faizlerinin düşeceği yönünde beklentisi sürüyor. Bizim beklentimiz ise bu düşüş sürecinin yavaş ve sürdürülebilir şekilde gerçekleşmesi yönünde. İstikrarlı biçimde, kademeli olarak indirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Yapı sektöründe yeterli konut üretimi yapılmıyor. Bu da müteahhit, yatırımcı ve vatandaşa olumsuz yansıyor. Şu anda Türkiye'nin en büyük sorunu barınma hâline geldi. Konut üretilememesi, kiraların da yükselmesine neden oluyor. İnsanlar gelirlerinin büyük bir kısmını barınmaya harcamak zorunda kalıyor.
Faizler indirilirse, 2025 yılının ikinci yarısında inşaat sektörü yeni bir döneme girecek. Gerçek mevsim yaz olsa da, inşaat sektörü bahar aylarını yaşayacak.
FCTU Yönetim Kurulu Başkanı Gülçin Bekem:
“Yatırımcılar Ev Almak İçin Faiz İndirimi Bekliyor”
Yüksek kredi faizi nedeniyle konut satışlarında durgunluk yaşanıyor. Oysa kredi çeken kişiler, faizler düşünce refinansman yaparak ödeme kolaylığı sağlayabilir.
Ev almak isteyen vatandaşların faiz indirimi talebi var. Parası olan kişiler, birikimlerini bankalarda değerlendirme yoluna gidiyor. Yatırımcılar hem kullanım hem de yatırım amacıyla konut araştırmalarını sürdürüyor. İnsanlar, kredi faizlerinin düşmesini bekliyor ve en uygun fiyatlı, gelecekte prim yapacağına inandıkları konutlara yöneliyor.
Alıcılar hem oturmak hem de yatırım için 5–6 milyon TL bandına kadar araştırma yapıyor. Bu rakamların üstüne çıkabilmeleri için kredi faizlerinin düşmesi gerekiyor. Sabit gelirli kişiler bu rakamlara sıkışmış durumda. Bankalardan kredi almak giderek zorlaşıyor.
Aslında konuta olan alım talebi ve ihtiyacı çok fazla. Kredi oranları makul seviyelere çekilirse, konut satışları ciddi şekilde artış gösterecektir. Ancak mülk sahipleri bu talep nedeniyle, piyasanın satın alma gücünün üstünde fiyat belirlerse bu gayrimenkuller yine satılamayacaktır.
Haberdesiniz.com- Celal Karaali