Cuma İçten; Ben Adaleti Sosyal Medyada Aramıyorum!

ÖZEL HABER

Gazetemizin 06 Temmuz tarihli sayısında ‘’ADALETİ SOSYAL MEDYADA ARIYORUM’’ başlıklı bir haber yayımlamıştık. Bu haberimizde suçlanan isimlerden biri de eski Milletvekili ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun danışmanı Cuma İçten’di. Yayımlanan haber sonrası Cuma İçten, gazete merkezimize gelerek söz hakkını kullanmak istedi. Bizler de tarafsızlık ve objektif ilkelerimiz doğrultusunda Basın Kanunu’nun 14. Maddesine istinaden Cuma İçten’e cevap hakkını kullandırdık.

Celal KARAALİ-  Sayın Cuma İçten, 06 Temmuz tarihli gazetemizde yer alan haberde sizin de isminizin geçtiği bir iddia var. Bunun üzerine gazetemize gelerek cevap hakkınızı kullanmak istediğinizi söylediniz. Haber içeriğinde yer alan Fehmi Öztürk ve “50 milyon dolar dolandırıldım” iddiasının siz neresindesiniz bu olay da neden adınız geçiyor? 

Cuma İçten: Öncelikle ilkeli, objektif ve tarafsız yayınınızdan dolayı sizi kutlarım. Ayrıca gazetenizde cevap hakkımı kullanmamı sağladığınız için de teşekkür ederim. Evvela iddia sahibi olan kişiyle ilgili ne tür bir bağlantım var ki zan altında bırakılıyorum bunu açıklayayım. Şu iyi bilinmeli ki Cuma İçten’in Fehmi Öztürk isimli şahısla ticari, hukuki hiçbir bağlantısı yoktur.   Net bir şekilde ifade ediyorum Fehmi Öztürk Cuma İçten’in ortak olduğu birisi değildir. Onunla ticari alanda bir hukukumuz yok, olmadı da. Sadece benim Fırat Muşlu’yla ortak olduğum okulda Fırat Muşlu’nun başka işlerde ortağı olan birisidir Fehmi Öztürk.

C. Karaali; Yasal olarak hiçbir bağınız olmadığı halde neden zan altında bırakılıyorsunuz?  

 

C. İçten ; Gördüğüm kadarıyla Fehmi Öztürk, 50 Milyon dolarlık bir itibar suikastı yapmaya çalışıyor. Cuma İçten’in siyasi kimliği, bilinirliği ve popüler kimliği üzerinden hem yargıya, hem de sosyal medyada bunu gündeme getirerek birilerinin ilgisini çekmeye ve adaleti de yanıltmaya çalışıyor. Fehmi Öztürk, 2018 yılında kendi imzasıyla tahkim sözleşmesi üzerine bir tahkim kurulu kuruluyor. Tahkim kurulunda 5 kişi var bu kişilerden ikisi Fehmi Öztürk’ün, ikisi de Fırat Muşlu’nun seçtiği isimlerdir. Beni de kendileri beşinci hakem olarak ricayla bu beşlinin arasına soktular işin özü bu. Olayda ki rolüm de böyle başladı.

C.Karaali: Yani Fırat Muşlu’yla Fehmi Öztürk arasında yaşanılan sorundan sonra size bizi barıştırın sorunumuzu çözün diye mi geliyorlar?

 

C.İçten: Evet, işin özeti bu. Geçmiş dönemde milletvekilliği yapmış birisiyim ve kamuoyu da beni çok iyi tanır. Biz yüzlerce insanın davalarına, sorunlarına barışçıl bir heyet olarak girmiş insanlarız. Bu olayda da onları barıştırmak için kendi ıslak imzalı, avukatlık yasası 35A maddesine göre avukatların huzurunda kurulan bir tahkimin maalesef üyesi oldum. Tek değilim ve tahkim kurulunda yer alan benim dışımdaki üyeler olan dört kişiyi de kurulda toplanana kadar tanımıyordum.

BİZİM KARARIMIZ KESİN SONUÇ DEĞİL Kİ, ÖN RAPORDUR…
 

C.Karaali: Dört kişiyi kim belirliyor?
 

C.İçten: Tahkim kurulu üyelerinden ikisini Fırat Muşlu belirledi, diğer iki kişiyi de Fehmi Öztürk belirledi. Rica üzerine ben de beşinci kişi olarak tahkim kurulunda yer aldım. Tahkim kurulunda yer alan beş kişiden biri olarak neden ben gündemdeyim de diğer dört kişinin isimleri dahi telaffuz edilmiyor, gündeme gelmiyor? Dediğim gibi Fehmi Öztürk tarafından tamamen algıya yönelik, gündeme gelmek için yapılmış bir açıklama bu. Tahkim kurulunda yer alan en popüler, medyatik ve tanınırlılığı olan kişi ben olmam nedeniyle de Fehmi Öztürk benim üzerimden algı yaratarak gündeme gelmek istemiştir. Fehmi Öztürk, ortak olduğumuza dair bir para havalesi işleminin yaptığına dair, bir ticari hukuku olduğuna dair belge ortaya koyması lazım. Benim ticari hukukumla ilgili hiçbir belge ortaya koymuyorsa neden şu an 50 milyon dolarla ilgili Cuma İçten’in ismini geçiriyor? Dediğim gibi tamamen algıya yönelik. Altı ay önce bir çalışma yaptık ve bilirkişi raporuna istinaden kararımızı verdik. Çıkan kararda da Fehmi Öztürk’ün 47 Milyon TL artı 4 milyon dolar kendi şirketinin içini boşalttığı ve kendi şirketinin de borçlu olduğu ortaya çıktı. Biz de heyet üyeleri, 5 kişi, bilirkişi raporunu olduğu gibi kabul ettik ve işi mahkemeye havale ettik ne haliniz varsa görün dedik. Sonrasında da yargı süreci başladı.

 

SUÇLAMALARININ TAMAMINDAN AKLANDIM
 

C. Karaali; Nasıl yani Fehmi Öztürk sizi mahkemeye mi verdi?
 

C. İçten; Evet 2018’de alınan heyet kararından sonra savcılıklara Fehmi Öztürk suç duyurusunda bulunuyor. 2018’den 2022 yılına kadar altı tane savcılığa suç duyurusunda bulunuyor. Şikayete konu olan suçlamalara bakıldığında akıllara ziyan. Tehdit, zorla senet alma, görevi kötüye kullanma, dolandırıcılık, sahtecilik, örgüt kurma, örgüte üye olma, yağma, hakaret, iftira, resmi belgede sahtecilik. Altı Cumhuriyet Başsavcılığı aylar hatta bir yıl süren soruşturma sonucunda bunların hepsinin iftira olduğunu, hiçbirinin gerçek olmadığıyla alakalı bize takipsizlik kararı verdi. Kimlerin suçlu olup olmadığına sosyal medya mı karar verecek Türkiye Cumhuriyeti adaleti mi karar verecek, yoksa gazeteciler mi karar verecek? Tabi ki mahkemeler karar verecek. Eğer mahkemeler karar verecekse; savcılar takipsizlik vermiş, açılan ticari davalar yetkisizlikle beraatla sonuçlanmış. Peki, Fehmi Öztürk ve bu saçma iddialara inananların şunu demesi lazım ‘’2018’den bu yana beş yıl geçmiş, bunlar onlarca davanın konusu olmuş, Cuma İçten’in bu konuyla ilgili aldığı tek bir tane cezayı ortaya koyması lazım. Tek bir tane ceza bulamaz tamamından aklandık. Hem de garip olan, ben ki şu an Ak Partiye karşı muhalif olan Gelecek Partisi’nde siyaset yapan birisiyim. Düzenin atamış olduğu savcılar ve hakimler tarafından soruşturulup yargılanmışım ve onların atadığı hakimler ve savcılar tarafından takipsizlik alıyorum. Bu zaten yeterli. Bu ülkede baklava çalan birisi gasptan dolayı içeri giriyorsa böyle 50 milyon doları bırakın. MASAK’a da seslendim ben defalarca ki MASAK bundan iki yıl önce, ben de dahil, Fehmi Öztürk de dahil, heyet üyeleri de dahil, herkes hakkında bir soruşturma yaptı ve Cuma İçten için bir şey bulamadılar. Yani eşi, kendisi, annesi, babası, kardeşleri ve çocukları hakkında Fehmi Öztürk için MASAK nasıl bir rapor yayınladı? Onu ben bilmiyorum. O, rapor MASAK’ta var.

C.Karaali: Sayın İçten 50 Milyon Dolar hatırı sayılır bir rakam değil mi?
 

C.İçten: Aslına bakılırsa Fehmi Öztürk Türkiye’de birilerine mesaj yolluyor. Diyor ki bakın ben 50 milyon dolar aldatıldım, birilerinin böyle dikkatini çekmeye çalışıyor. Bu siyasiler olabilir, bu hukuk dışı iş yapmak isteyen insanlar olabilir. Ama şunun da ortaya konulması lazım, 50 milyon dolar nerede? Öyle bir para yok ortada. Fehmi Öztürk’ün kurduğu şirketin mal varlığı 15 milyon. Cirosu 8 milyon. Şimdi yıllık cirosu 8 milyon olan bir şirket 50 milyon dolardan nasıl bahsedebilir? Fehmi Öztürk bir hayal kuruyor, burada ciddi bir yalan var.

DARP DAVASINDA NE TANIĞIM NE SANIĞIM NE DE ŞAHİDİM

Bakın darptan bahsediyor, darpla ilgili yürüyen bir dava var, o davada ne tanığım, ne şahidim ne sanığım. Böyle bir şey olabilir mi ifadem dahi alınmamış. Birinin öldürülmesinden bahsediliyor ne tanığım, ne şahidim ne sanığım. Herkes buna inanıyor mu gerçekten? Birinin dövüldüğü fotoğrafı onurla ve gururla manşetlere taşıması ne anlama gelir? Şu an Cuma İçten hakkında beş yıldır Fehmi Öztürk’ün yalanlarından dolayı alınan takipsizlikler var. Mahkeme kararları da beraatlarla sonuçlanmış.

 

C.Karaali: Tahkim kurulunun Fehmi Öztürk’e tuzak  kurmasıyla suçlanıyorsunuz. Hatta Fırat Muşlu’yla birlikte kumpas kurmakla itham ediliyorsunuz. Bunu nasıl açıklayacaksınız?
 

C.İçten: Ben sadece arabulucu olan kişiyim. Bilirkişi diyor ki Fehmi Öztürk’ün şirketine 47 milyon artı 4 milyon dolar şirkete geri getirmesi gerekiyor. Bu parayı Fehmi Öztürk şirkete geri getirmeyecekse kendini nasıl savunacak?

C.Karaali: Bölge idare mahkemesinin verdiği bir karar var. Bununla ilgili neler söyleyeceksiniz?
 

C.İçten: Bakın ben şunu anlatıyorum, biz Fehmi Öztürk’ün ve Fırat Muşlu’nun talebiyle, onların yaklaşımıyla bir yargılama ve inceleme yaptık, Adalet Bakanlığı adına. Eğer resmi değildiyse Cumhuriyet savcılarının, memur suçlarına bakan savcı ne için bizi soruşturuyor, yani bizler memur suçlarından yargılandık.

BİZİM RAPORUMUZUN RESMİ BİR BAĞLAYICILIĞI YOK Kİ?

Bizim verdiğimiz kararın bir bağlayıcılığı yok ki. Biz bir karar verdik heyet olarak ama Fehmi Bey o karara uymaz mahkemeye taşır. Bu kadar. Yani bizim bu ara bulucu tahkim heyetinin bağlayıcılığı yoktur. Biz kimseye zorla bu karara uyacaksınız diyemeyiz. Şu an Fırat ve Fehmi arasında yürüyen tahmin ediyorum yüzlerce dava var. O davalar bizi ilgilendiren bir konu değil ki. Hiçbir davada benim ismim yok. Fehmi Öztürk’ün Fırat Muşlu’yla ilgili davalarında haklı çıkması Fırat’ın Fehmi’ye açtığı davalarda haklı çıkması Cuma İçten’i veya heyet üyelerini ilgilendiren bir konu değil. Beş tane heyet üyesinden sadece Cuma İçten neden hedefte? Fehmi Öztürk neden Gelecek Partisi’nin önünde açıklama yapıyor? Burada hedef gelecek partisi. Fehmi Öztürk’ün arkasında bir güç var ve onu kullanıyor. Bu soruşturmalar yapılırken kendisi adalet bakanlığına gitmiş, kendisi itiraf ediyor. Bu soruşturmalar yapılırken İstanbul başsavcısına gitmiş. İstanbul Başsavcısı yürüyen bir soruşturmayla ilgili muhatabıyla nasıl görüşür? Ben buradaki hiçbir savcı ve hakimle görüşmedim, Fehmi Öztürk bunlarla nasıl görüşüyor? Bana itibar suikastı yaptırıyor. 33 yıllık siyasi hayatım Fehmi Öztürk’ün yalanlarına mı kurban gidecek? Fehmi Öztürk bana kumpas kurmuştur tam tersine. Neden? Yahu senin Fırat Muşlu’yla aranda bir problem var ve sen Cuma İçten’i bu heyete niye getiriyorsun? Demek ki sen bana itibar suikastı kuruyorsun. İkisi bana arabulucu olmam için geldi. Önce tek tek geldiler, geldiklerinde reddettim. Sonra ikisi beraber geldiler kabul ettim. İkisi de gözyaşı döktü. Fehmi Öztürk, Fırat Muşlu ikiniz de hüngür hüngür karşımda ağladınız. Biz de insanız yani dedik o zaman Allah rızası için girişelim. Cuma İçten’in tek bir kuruş rantı varsa bunun belgesini ortaya koyması lazım. Beş yıl önce kapanmış bir konu ve 2019’da Gelecek Partisi’nin kurucuları arasında yer almamdan sonra niye gündeme geldi? Bu sorunun cevabı verilmeli.

C.Karaali: Sayın İçten, siz Fehmi  Öztürk şu kadar borçludur demişsiniz ancak mahkeme tam tersini söylemiş. Nedir bu çelişki?
 

C.İçten: Bölge idaresi diyor ki siz bu tahkim yargılamasını yaparken Fehmi Öztürk şirketin hissesini devretmeyebilirdi. Etmeseydi zaten. Biz mi zorladık buna? Bakın o şirketin borçları var. Heyet olarak velev ki biz yanlış karar vermiş olalım. Bu hatalı kararı kesinleştirecek olan mahkemedir. Biz tedbir kararı vermişiz. Kredilerin ödenmesi lazım. Piyasada bir sürü çekler var. Dolayısıyla bu Fehmi Öztürk’ün kendi özgür iradesiyle yaptığı bir şey. Ama her şeye rağmen diyorum ki örneğin bizim bu heyet olarak aldığımız her karar yanlış olsun, uymayabilirsin. Biz illa kararımız yüzde yüz doğrudur demiyoruz ki. Senin gerçekten bir mağduriyetin varsa git şirket hisselerini geri al benim bir zararım yok.

C. KARAALİ: ZORLA SENET İMZALATMA OLAYI NEDİR?
 

C. İçten: Fehmi Öztürk demiş ki, heyet beni kaçırdı, dağa kaldırdı, odaya kapattı silah zoruyla senet imzalattı. Savcılık da bunu komedi olarak gördü ki takipsizlik verdi. Yani üç yıl önce söylemiş olduğuyla şimdi söylediği arasında siyahla beyaz kadar fark var. Beş yıl önce yaşanmış olan bir olay ömür boyu karşımıza mı çıkacak? Fehmi Öztürk’ün Türkiye Cumhuriyeti adaleti dışında gördüğü bildiği bir mahkeme varsa buyursun orada da hesaplaşalım.
 

C. KARAALİ: SAYIN İÇTEN, FEHMİ ÖZTÜRK İLE OKUL ORTAKLIĞINIZ OLMADIĞINI SÖYLEMİŞTİNİZ, ÖZTÜRK İSE ORTAK OLDUĞUNUZU KENDİ ARANIZDA İMZA ALTINA ALDIĞINIZ BİR EVREK GÖSTERİYOR, NE DİYECEKSİNİZ?
 

C.İçten: Hayır ortaklığımız yok. Cuma İçten’in Fehmi Öztürk’le bir ortaklığı yok. Ama yıllarca bunu söyledi, şimdi artık bunu söylemiyor. Olsa şirket ortaklığını gösteren ticari sicil gazetesini ortaya koyar. Okul ortaklığı da yok. Ben okulda Fırat Muşlu’yla ortağım. Benim her zaman ortağım Fırat Muşlu oldu. O, süreçte Fırat Muşlu’yla Fehmi’nin diğer işleriyle ortaklığından kaynaklanan bir hukukum oldu, ancak hiçbir zaman iş ortaklığımız olmadı. Fehmi Öztürk kim? Muhtarlık yapmış, bir partinin genel başkanlığını yapmış, iş insanı olduğunu iddia ediyor, bana göre iş insanı olamaz zaten.

İKİ ORTAK DA DÜRÜST DEĞİLLER- İKİSİ DE KENDİ ŞİRKETİNİN İÇİNİ BOŞALTMIŞ

C.KARAALİ: YAPTIĞINIZ İNCELEMEDE ŞİRKETİN İÇİNİ FEHMİ ÖZTÜRK’ÜN BOŞALTTIĞINI TESPİT ETMİŞSİNİZ. FIRAT MUŞLU’YLA İLGİLİ OLUMSUZ BİR OLGUYA RASTLAMADINIZ MI? 
 

C.İçten: Bakın ben size söylüyorum. Biz bu işe girip altıncı ayda kararımızı verdiğimizde iki kişinin de dürüst olmadığını net gördük. Ve ben bunu net bir şekilde görünce Fırat Muşlu’yla ortaklığımı bitirdim. Türkiye’nin en büyük havacılık meslek lisesini açmışım, al ver dedim o ben alacağım dedi o aldı ben ceketimi alıp çıkıp gittim. Ciddi zarar ettim. Ve bunun da sebebi Fehmi Öztürk’tür. Ben bu heyet üyeliğine girmemiş olsaydım benim belki Fırat Muşlu’yla ortaklığım devam edecekti. Ama ben bu işe girince ikisinin de mahrem bilgilerini ve işlerinde ne kadar dürüst olup olmadığını gördüm. Zaten Fehmi Öztürk yalan atan, bana da kumpas kuran kişidir. Fırat’ı da zaten ben çok samimi görmediğim için ortaklığımı bitirdim. Yani, ikisinin de birbirinden farkı yok ama dediğim gibi bizi ilgilendirmiyor..

C.KARAALİ: SİZ HİÇ FEHMİ ÖZTÜRK’E DAVA AÇTINIZ MI?
 

C.İçten: Evet açtım. Kimse hukukun adaletin üstünde güçlü değil. Bence Fehmi kendisi alternatif bir adalet ve hukukun üstünlüğü olduğunu düşündüğü için böyle söylüyor. Ben kamuoyunun bunu ciddiye alması gerektiğini düşünüyorum. 35 tane hakaret davası açtık ama siyasi kimliğim buna engelmiş. Savcılığa suç duyurusunda bulunuyorum dava konusu olmuyor. Çünkü diyor ki sen siyasetçisin ağır eleştiri yapabilir. Ama Fehmi Öztürk’ün kullandığı aynı cümleleri Ak Parti İlçe Yönetim Kurulu üyelerinden birileri söylese şu ana kadar en az 2-3 yıl ceza alırdı net. Dolayısıyla adaletten muzdarip olan benim. Öyle veya böyle bu ülkede idealist savcı ve hakimlerin olduğunu gördüm. Adalet adalette aranır. Burası Suriye mi? Afrika ülkesi mi? Adaleti sosyal medyada aramak bana göre savcılara hakimlere hakarettir. Yüzlerce savcı, hakim var bunların hepsi Cuma İçten’in adamı mı? Fehmi kendi düşüncesine uygun karar vermeyen herkesi hakimler savcılar yüksek kurulu’na şikayet etti. Kendisi gibi olmayan, kendisi gibi düşünmeyen herkesi bir anda düşman kabul eden bir adamdan bahsediyoruz.

FEHMİ’NİN ŞİRKETE DÖNMESİNDEN MUTLULUK DUYARIM
 

C. Karaali; Sayın İçten İstinaf mahkemesi sonucu neler olur?
 

C; İçten; Gerçekten şirket 50 milyon dolarlık şirketse aslında size gelmesine, adalet aramasına da gerek yok, zaten mağduriyet bitmiş. İstinaf bu hisseyi alma kararını onaylarsa ve şirkete dönerse zaten 50 milyon doları geri almış olmuyor mu? Ama burada Cuma İçten’e nesi? O elli milyon dolara sahip olunca bana bir şey mi veriyor? Doğrusu biz heyet olarak çalışmamızı bitirdikten sonra hisseyi geri almasıydı, bu karara ben seviniyorum yani. Ama bu kararla geri de dönse vallahi ortada 50 milyon dolar yok. Bakın istinaf da bunu onaylasa göreceksiniz Fehmi geri dönmeyecek. Niye? Çünkü hissesini devretmeden önce de firma zaten batık bir firmaydı. Hisseyi devrederken de batık bir firma oldu, şimdi de batık bir firma. Kamuoyuna göre Fehmi’nin firmaya dönmesi demek 50 milyon dolara sahip olması demek ama bana göre cebinden para koyması demek.

 

C.KARAALİ: SAYIN İÇTEN, BELLİ Kİ BU KONU SİYASİ OLARAK SİZİ BAYA YIPRATMIŞ. GENEL BAŞKANINIZ KONU HAKKINDA SİZİNLE KONUŞTU MU?
 

C.İçten : Tabi ki sordu kamuoyuna yansıyan bir konu. Ben de gittim aynen şu size bıraktığım karar dosyasını verdim kendilerine. Böyle bir konuyu hiçbir siyasi parti es geçemez. Ben partinin kurucusuyum, parti yönetim kurulu üyesiyim, Marmara teşkilat başkanıyım, Ahmet hoca’nın siyasi danışmanıyım. Ben bu partinin sahibiyim. Benim dibim ıslak olmuş olsa benim tanıdığım Ak Parti beni asla rahat bırakmaz. Bu heyetle ilgili hiç kimse bana bir leke koyamaz. Partiler için bağlayıcı olan şey savcılık soruşturmaları ve mahkeme kararlarıdır. Fehmi Öztürk’ün attığı iftiralar mahkeme tarafından benim aleyhime bir cezayla sonuçlanmış olsaydı zaten ben partime hesap vermeye gerek kalmadan istifa edip giderdim. Gelecek Partisi’ni zan altına koyabilecek bir işin içine girmem. Ben iktidarın atadığı hakim ve savcıların karşısında aklandım. Bundan daha büyük bir şey olabilir mi?

C.KARAALİ: FEHMİ ÖZTÜRK GENEL BAŞKANINIZIN BU İŞE GÖZ YUMDUĞUNU SÖYLÜYOR. BUNA NE DERSİNİZ?
 

C.İçten: Genel başkanın ilgilenebilmesi için Fehmi Öztürk’ün ortaya kesinleşmiş bir mahkeme kararı koyması lazım. Fehmi’nin derdi şu; diyor ki neden beni muhatap almıyorlar? Sen muhatap alınacak adam değilsin canım. Sen iftira atan yalan atan bir adamsın. Bu ülkeye başbakanlık yapmış bir adam seni nasıl muhatap alsın?

Varsa elinde bir mahkeme kararı ortaya koysun ben kendim Genel Başkanımızla görüştüreceğim. Söz veriyorum yani, yeter ki bana bir ceza çıkartsın. Şu an bizim arkamızda baktığımız ilgilendiğimiz binlerce insan var. Fehmi’nin sözü doğru diye 33 yıllık siyaset hayatımı mı bırakacağım? Benim kendi seçmen kitlem var. Onların hiçbiri Fehmi’yi ciddiye almıyor ki. Fehmi’yi ciddiye alanlar Fehmi gibi insanlar çok açık ve net söylüyorum. Dayak yemiş, mazlum bir adam sıfatıyla sizlerin dikkatini çekiyor. Kamuoyuna gelmeye çalışıyor. Araya da Cuma İçten’i koydun mu Gelecek Partisi’ni genel başkanı koydun mu ekmekle ballı kadayıf yani. Şu an yaptığımız röportajdan dolayı savcılığa suç duyurusunda bulunacak bakın göreceksiniz. Hangi gazeteciye cevap veriyorsam ertesi gün savcılığın karşısında hesap veriyorum. Bir gazeteci olarak Mehmet Akif mahallesini sormanız lazım. Mehmet Akif mahallesinde kentsel dönüşüm yaparken mağdur ettiği onlarca insanla görüşen birisiyim. Fehmi Öztürk’ü Romanya’da yaptığı inşaatlarda mağdur ettiği insanlara sormanız lazım. Şunun sorulması lazım ey MASAK, ey Türkiye Cumhuriyeti bakanı neredesiniz kardeşim 50 milyon dolar diyor adam. Benim 2004 yılında Fatih Belediyesi’ne verdiğim mal varlığı beyanım var. Eşimin beyanı var. Buyurun Fehmi de yapsın mal varlığı beyanını. Vallahi benim 1 milyon dolarım da yok 2 milyon dolarım da yok evim de yok kiradayım. Siyasetimi yapıyorum kimseye de ihtiyacım yok. Benim eğer birilerinin mal varlığıyla ilgili bir suiistimalim varsa, Fehmi’nin iddiaları doğruysa, Bu Türkiye Cumhuriyeti, MASAK’I benim eşimden babamdan kardeşimden çıkartamaz mı? Ben bu 50 milyon doları nereye gömmüşüm” dedi

Değerli okurlarımız Fehmi Öztürk ve Cuma İçten’nin yaptığı açıklamalar tamamen kendi sorumluluklarında olan konulardır. Bundan sonrası yargıyı ilgilendiren bir konudur. Kent Yaşam Gazetesi olarak Fehmi Öztürk’ün açıklamalarına ve suçlamalarına yer verdiğimiz gibi, suçlanan taraf olan  Cuma İçten’e de cevap hakkını kullandırarak objektifliğimizi ortaya koyduk. Cuma İçten’in ve Fehmi Öztürk’ün açıklamalarında ismi geçen Fırat Muşlu da isterse gazetemize yapacağı açıklamalarla söz hakkını kullanabilir.

Kent yaşam Gazetesi Haber Merkezi

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.