Erkek, eşinin baş açık gezmesine rıza gösteriyorsa, kendisi de mesul olur. Ancak kendisi razı olmadığı halde eşi baş açık geziyorsa mesuliyet kadına ait olur. Erkek bundan dolayı mesul olmaz.
Kadın eğer dinin emirlerini yerine getirmiyorsa, kocası ona nasihatta bulunur.
Ona örtünmenin hükmünü ve ehemmiyetini anlatan eserler okutmaya ve iyi hatipleri dinletmeye çalışır.
Bunu yaptığı halde bir türlü yola gelmezse, ebedî hayatını kurtarmak gayesiyle kendisine karşı biraz sert davranmak, bununla da yola gelmezse geçici olarak ondan uzak kalması gerekir.
Bununla da yola gelmezse vazifesi sona ermiş olur; artık vebal kadına aittir.
Koca bu gibi yaptırımları uygulamayıp yalnızca nasihat etse, yine kadının günahından dolayı mesul olmaz.
İlla ki yaptırım uygulamak mecburiyeti yoktur. Önemli olan gerekli nasihatı ve uyarıları yapmakla birlikte, kadının günahına kalben taraftar olmamak rıza göstermemektir.
Böyle bir kadını boşamak icab etmez. Özellikle yuva kurup çocuk sahibi olduktan sonra boşamaya baş vurmak çok acıdır.
İslâm dininde iyi olmazsa da Hristiyan ve Yahudi bir kadınla evlenmek caiz olduğuna göre, fasike bir Müslüman hanım ile evlenmek elbette caiz olacaktır. Fasıke bir kadın Yahudi ve Hristiyan bir kadından çok üstündür.
Bir kişinin eşinin başı açık olmasından dolayı haccı kabul olmaz veya hacca gidemez gibi bir düşünce ve söz doğru değildir. Gerek kadın olsun, gerek eşi olsu hacca gidebilirler ve haccı yapmalarından dolayı hasıl olan sevabı da alırlar.
SORU
Hocam ben Azeri’yim. 7 yıllık evliyim. Evlendikten bir yıl sonra tövbe edip namaza başlamayı Rabbim nasip etti. Mü’min olarak yaşamaya çalışıyorum.
Benden sonra karım da namaza ve oruca başladı. Ama karım örtünmüyordu. Yıllarca karımdan örtünmesini istedim, ona dualar ettim, çok tebliğde bulundum
Sizin de sohbetleriniz sayesinde 2 yıldan fazla bir zaman önce eşim tesettüre büründü, bu süre boyunca örtülüydü. Tüm bu zaman içerisinde 2-3 kere ‘ben başımı açmak istiyorum’ demesinden dolayı kavgalarımız oldu. Nihayetinde bir ay önce yine başımı açıyorum diye tutturdu, bu defa çok iddialıydı.
Günlerce yalvardım ama ne yaptıysam engel olamadım, ben de Allah’a yemin ettim, eğer açılırsan bu yuva dağılacak, dedim ama o dinlemedi. Hocam bizim üç oğlumuz var. Bu yüzden yuvamı yıkamadım. Evlatlarım için onunla birlikte yaşamak zorundayım. Bundan önce karimi çok seviyordum.
Ama şimdi onu görmek, onun sesini duymak bile istemiyorum. Bir aydır konuşmuyoruz, ömrüm boyunca da konuşmak veya el sürmek istemiyorum ona. Ben ne yapmalıyım hocam? Boşanmazsak yeminim ne olacak, bir kefareti var mı?
CEVAP
Bir kere bu kadar zaman geçtikten sonra yani yıllar geçtikten sonra sabretmeyi başarmanız gerekir. Sabredin, hem yuvanızı kazanın hem de sabır sevabını. Allah sabredenlerle beraberdir. Nasihat edin, tatlı dil kullanın.
O açılmak istedikçe siz biraz daha nazlayın, okşayın, tatlı dil kullanın. Sizin sevginiz ve alakanız onu sonunda eritecektir.
Zor ama olması gereken budur. Bir zaman örtünmeyi hiç konuşmayın. Daha yakın durun bu zaman zarfında. Şeytan onu çektikçe si de şeytana doğru itmeyin onu.
Yemininizde ise durum şudur:
Eğer onu bir tehdit olarak söyledi iseniz sakıncası yoktur. Niyetiniz boşama idiyse bir talak gerçekleşmiş olur. Bu durumu bu iki izah dışında bir ayrıntısı varsa bir hoca ile orada danışın. Allah yardımcınız olsun.