Aylin Nazlıaka: Necati Yılmaz'ın odasına iki kere gittim...

SİYASET

Cumhuriyet Halk Partisi'nde bir süredir devam Atatürk kriziyle ilgili gündemde olan CHP milletvekili Aylin Nazlıaka yeni bir açıklama yaptı.

Atatürk posteri kriziyle gündeme gelen CHP milletvekili Aylin Nazlıaka, bir süre önce "Atatürk posterinin indirilmesi" krizi ile ilgili kendisini eleştiren Milliyet gazetesi yazarı Ali Eyüboğlu'na bir mail göndererek cevap verdi.

İşte Aylin Nazlıaka'nın yaptığı o açıklama:

Nazlıaka, “Sayın Ali Eyüboğlu, 13.02.2016 tarihli yazınıza yanıt vermemiştim, çünkü parti içi bir sorunun kamuoyunu meşgul etmesinden ilk günden beri rahatsızım. Her ne kadar asıl olay iki milletvekili arasındaki bir konu olmaktan çıkıp parti yönetiminin süreç yönetimindeki basiretsizliği olsa da şunu bilgilerinize sunarım” diye başladığı mektupta şunları yazdı:

"NECATİ YILMAZ BENİM TAKDİR ETTİĞİM BİR ARKADAŞIMDIR"

“Bugüne kadar Necati Yılmaz’ın odasına iki kez gittim. Birinde il başkanımızın eşini götürdüm ve sonra ayrıldım. İkinci gidişimde ise yalnızdım. Oturdum, biraz sohbet ettik. Camı açmak için ayağa kalktım. O sırada duvara baktım. Meclis’teki odalarımızda Atatürk’ün, parti amblemimizin ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun resimleri var. Duvarda Atatürk resminin olmadığını gördüm. Kendisine o resmi niye kaldırdığını sordum. Dışarı astığını söyledi. Bunu garipsedim. İçimden dışarı asmak için bir başka Atatürk resmi bulamaz mıydı diye geçirdim. Bunu da ona belli ettim. Bu olay tek başına sorun olacak bir şey değildi. Anlık bir refleks Meclis’te maksadını aşan bir konuşmaya dönüşmüştü. Necati Yılmaz benim aynı çatı altında ve hatta aynı ilde yıllarca beraber siyaset yaptığım ve bazı konularda ideolojik ayrışmalarımız olsa da takdir ettiğim bir arkadaşımdır.

"SİYASAL BİR TARTIŞMA 'DEDİKODU' OLAMAZ"

Ayrıca; siyasal bir tartışma ‘dedikodu’ olamaz. TDK’ya göre dedikodu; başkalarını çekiştirmek ve kınamak üzere arkasından yapılan konuşmadır. Ben ne ismi, ne cinsiyeti belirtmeden, kişinin kimliğinin tespitine yarayacak tek bir ipucu vermeden, siyasi anlamı olan bir tutum konusunda görüşümü belirttim. Bir arkadaşımı bir makama ihbar veya kamuoyuna şikâyet mi ettim? Hayır. Tersine, Genel Başkan’a bile konuyu olay basına yansıdıktan sonra ilettim. Herhangi bir arkadaşımı kişisel olarak karalayıp aleyhine kulis mi yaptım? Hayır.

Sadece ideolojik bir tartışma açmak istedim. Bu nedenledir ki ilgili kişinin ismini Sayın Genel Başkan açıklayıncaya kadar zikretmedim. Medya ilgisini fırsat bilip demeç üstüne demeç vererek olayı büyüttüm mü? Hayır.

Konuyu bilgilerinize sunar, iyi çalışmalar dilerim.” 
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.