İGD’den özel 10 Ocak etkinliği

ÖZEL HABER

İstanbul Gazeteciler Derneği, (İGD) 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nde Beşiktaş Tarihi Kethüda Hamamı’nda basın emekçilerini buluşturan özel bir gece düzenledi. Yoğun katılımın olduğu gecede önemli isimler yer aldı.

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü, birçok etkinlik ve organizasyonla kutlandı. İstanbul Gazeteciler Derneği (İGD) de basın emekçilerini hiçbir zaman unutmayan bir meslek örgütü olarak bu özel günleri es geçmiyor.

GECEDE ÖNEMLİ İSİMLER YER ALDI

İstanbul Gazeteciler Derneği (İGD) Başkanı Mehmet Mert’in ev sahipliğinde gerçekleşen geceye şu isimler katıldı; İGD Genel Sekreteri Hasan Hınıslı, İGD Başkanvekili Mustafa Dolu, Yönetim Kurulu Üyeleri; Hüseyin Çetiner, Müge Cesur Özmen, Celal Karali ve Remzi Tanış. Sözcü Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Metin Yılmaz, Sözcü yazarı Rahmi Turan, gazeteci Barış Yarkadaş, Aytunç Erkin, Kubilay Sevinç, Yalçın Bayer, Halit Çelikbudak, Namık Koçak, İbrahim Konar, Serpin Alpaslan, Mikail Kuyucu, Kadir Çetin, Osman İslam, Osman Köse.”

10 OCAK’TA NE OLMUŞTU?

10 Ocak 1961 tarihinde, gazetecilerin çalışma koşullarını iyileştiren 212 sayılı yasa yürürlüğe girmişti. Böylece artık gazete çalışanlarının iş sözleşmeleri yazılı olarak yapılacak, sözleşmelere işin türü, ücreti yazılacak, gazetecilerin, sendikal, sosyal ve yasal haklarını belirleyen hükümleri içerecekti. Bu yasa ile kendilerine yüklenen sorumlulukları kabul etmek istemeyen 9 gazete patronu bunlar, Akşam, Cumhuriyet, Dünya, Hürriyet, Milliyet, Tercüman, Vatan, Yeni İstanbul ve Yeni Sabah ortak bildiriye imza atarak gazetelerini 3 gün kapadıklarını duyurmuşlardır.

MEHMET MERT: MEDYADA GERÇEKLERİ YÜZDE 10’LUK KESİM YAZIYOR

Gecede konuşan İGD Başkanı Mehmet Mert, “Son yıllarda yüzlerce yayın organı kapatıldı. 10 bini aşkın gazeteci işsiz kaldı. Yüzlerce gazeteci hapse atıldı, yargılandı, dövüldü, tartaklandı. Bugün medyanın yüzde 90'ı iktidarın kontrolünde. Kalan yüzde 10'luk bağımsız medya kuruluşları ise bir taraftan işini yapmaya çalışırken, diğer taraftan kendilerine uygulanan ağır ekonomik baskı ve yaptırımlar ile mücadele vermektedir.

Aslında gazeteciliğin tanımı çok basit. Sadece gerçekleri ortaya çıkarmak ve bunu kamuoyu ile paylaşmak. İyi de ortada öyle bir gazetecilik türedi ki. Artık kimin doğru kimin yanlış yaptığını da anlayanlarımız azaldı. Bakın bir yanlışı çoğu kişi yapıyor diye yanlış yanlış olmaktan çıkmaz. Biz diyoruz ki bir ülkenin haber kanalları tüm izleyicisine karşı sorumludur, önce haber verir, bir ülkenin cumhurbaşkanının basın açıklaması tabi ki canlı verilir ancak. Aynı saatte daha önemli haber varsa izleyicilere onu vermek gerekiyor. O zaman adınız haber kanalı olur ama yaptığınız gazetecilik olmaz diyoruz. Adam diyor ki bütün kanallar yapıyor. Biz diyoruz ki sen X Kanalı eleştiriyorsun objektif değil, iktidarı eleştimiyor diye. Sen de muhalefeti eleştirmiyorsun o zaman buna ne diyelim, sen de gazetecilik yapmıyorsun. O zaman reklamlarımız kesilir diyor” şeklinde konuştu. Serkan Horuz/KENT YAŞAM

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.