Koskocaman, derin bir çukur açtılar. Bir metreye yakın kalınlıkta zemin betonu döküldü, binanın kolanlarının yükseleceği demir filizleri dimdik duruyordu.
Kentin en güzel yerine, en büyük binası dikilip, kültür merkezi olarak hizmete sunulacaktı.
Temel atma törenine zamanın Kültür Bakanı’yla birlikte tüm protokol, siyasetçiler ve binlerce vatandaş katıldı. Gösterişli bir törenle temel atıldı.
Hoş bir şeydi. İyi bir şeydi. Kente değer katacak, kültür-sanata gönül vermiş insanların buluşma noktası olacaktı..
Olmadı..!
Derin çukur, kentin yüzünde çiçek bozuğu gibi kalakaldı.
Yazılar yazdık, televizyonlarda, gazetelerde defalarca haber yaptık.. Ne duyan, ne de kılını kıpırdatan oldu. Kültür merkezi sadece çukur içinde temel betonu olarak bırakıldı.
Seyhan Baraj Gölü kıyısında, üniversite yolu üzerindeydi. Çok istemiştim orada modern bir kültür merkezi yükselmesini. Belki ben de bir imza günü yapardım..
İnsanlar modern salonlarda film izlesin, kültürel etkinliklere katılsın, halk kendine değer verildiğini görsün, böyle güzel yerlere layık olduğunu anlasın..
Ama olmadı, yapmadılar.. Eski yerlerle idare ettik. Üniversitenin amfilerini, belediye binasının salonlarını, özel binaları kullandık
***
Yıllar sonra İstanbul’a geldim, Sarıyer’e yerleştim. “Burası İstanbul, burada her şeyden çok var. Yapamadıklarımı yaparım..!” diye düşündüm.
Aboooovvv..! Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmuşuz meğersem. Ne kültür merkezi var, ne salon, ne amfi ne de başka bir şey..
Yalnızca yüz kişilik tiyatro salonu olan ahşaptan yapılma üç katlı tarihi bir bina. Hem evlendirme dairesi, hem kültür merkezi, hem de belediye meclis salonu olarak kullanılıyor. Nereden baksan bir asırlık.
Belediyenin bile başını sokacak bir binası yok. Darmaduman, her müdürlük bir mahallede..
***
Neyseki öyle kalmadı. Önce Yaşar Kemal Kültür Merkezi yapıldı, ardından yeni belediye binası, kültür merkezi ve deniz müzesi..
Yaşar Kemal Kültür Merkezi, evlendirme dairesi olarak kullanılırken, belediye meclisi toplantılarına da ev sahipliği yapmaya başladı. Kültür-sanat etkinlikleri de şimdilerde burada gerçekleştiriliyor..
1 Nisan’da yeni belediye binasının açılışı yapılacak. Belediyenin bazı birimleri taşındı, diğerleri halen taşınmaya devam ediyor. Bir yandan da binanın içindeki son rötuşlar yapılıyor. Hummalı bir çalışma sürüyor.
Geçtiğimiz gün gittim, bina içinde biraz dolaştım, gerçekten güzel olmuş. Yapanların eline, yüreğine sağlık..
Ama bir diyeceğim var.. Bu binalar kolay yapılmadı. Neden biliyor musunuz? Parasızlıktan değil, beceriksizlikten değil, ihmalden hiç değil.. Sadece ve sadece siyasi rekabetin getirdiği “sen yapma, ben yapayım” bencilliğinden...
Böyle olmamalıydı.! Bu binalar çok daha önce yapılıp, halkın hizmetine sunulmalıydı.
Ama “geç olsun, temiz olsun” derler ya, bu da öyle oldu. Sonuç güzel oldu, yapılanlar iyi oldu..
Belediye Başkanı Şükrü Genç, mesleği olan inşaat mühendisliğini konuşturdu ve Sarıyer’e iki güzel eser kazandırdı.
Bunların yapılmasında, Belediye Başkan Yardımcısı Mimar Gökan Zeybek’in de büyük payı ve emeği var. Başkan Genç’le, Yardımcısı Zeybek neredeyse tüm mesailerini buraya verdiler.
Belediye binası bitti, hizmet birimleri dağınıklıktan kurtuldu, vatandaşlar da bir oraya bir buraya koşuşturmaktan kurtulacak.
Sanırım yakın bir zamanda yeni kültür merkezi ve müze binası da tamamlanır ve Sarıyerliler hak ettiği bu eserlerde soluk alır, ayak izlerini bırakır..
Ben de içimde ukde kalan imza gününü burada yaparım belki...!


Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner183