İstanbul Allah’a Emanet

İSTANBUL- Bilindiği gibi önceki hafta içerisinde Beyoğlu Sütlüce’de yaşanan yoğun yağış sonrası temelindeki toprağın kayması ve istinat duvarının yıkılmasını sonucu 4 katlı bir bina çökmüş, şans eseri yaşanan olayda ölen ya da yaralanan olmamıştı.Öte yandan çöken binanın yanında bulunan otelin futbolcu Arda Turan’a ait olduğu ve binanın çökme sebebinin de otel temeli için yapılan kazı nedeniye meydana geldiği iddia edilmişti. Yapılan araştırmalarda binanın ruhsatsız olduğu resmi makamlarca doğrulanırken, devam eden günlerde Sancaktepe Fatih Mahallesi’nde yine şiddetli yağış nedeniyle yaşanan toprak kayması yürekleri ağızlara getirdi. 3 katlı bir binanın hemen bitişiğinde meydana gelen olay sonrasında çökme riski sebebiyle bina acilen boşaltıldı. Ümraniye’de ise yapımı devam eden bir inşaatın istinat duvarı büyük bir gürültü ile çökerken, çok sayıda araç çökme sonrasında oluşan çukura düştü.

Yaşanan olaylar sonrasında 24 Haziran seçimleri öncesinde Ak Parti tarafından hayata geçirilen İmar Affı yasası da yeniden tartışmaya açıldı. Öyle ki; yapılan araştırmalar neticesinde İstanbul’da çok sayıda ruhsatsız ve kaçak yapı olduğu, bu binaların da İmar Affı’ndan yararlanabileceği ön görülüyor. 

‘YÜZDE 70’LİK KISMI RİSKLİ’

İmar Affı ile beraber İstanbul’daki birçok kaçak yapının ruhsata kavuşacağı bilinirken, imar affından yararlanan bölgeler arasında deprem riski yüksek olan bölgeler de bulunuyor. Uzmanların açıklamalarına göre; İstanbul’da bulunan yapıların yaklaşık yüzde 70’lik kısmı riskli. Bu yapılara herhangi bir fizibilte çalışması yapılmadan ruhsat ve iskan izni verilmesi büyük bir tehlikeye yol açabilir. Öte yandan, hükümet yetkilileri tarafından İmar Affı’nın  çıkarılması ile ilgili yapılan açıklamada, ‘Türkiye’deki yapıların yüzde 60’ı ruhsatsız ve iskansız’ ifadeleri kullanılmıştı.

Beyoğlu’nda yaşanan facianın ardından kamuoyuna bilgilendirme yapan TMMOB ise yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı;

 ‘UYARILARI YAPMIŞTIK’

“Ülkemizdeki yapı stokunun %60’ı kaçaktır. Bu binaların tamamı hem içinde yaşayanlar hem de çevreleri için hayati tehlike oluşturmaktadır. Birliğimiz ve bağlı Odalarımız imar affı düzenlemesinin yasalaşmaması için gerekli açıklamaları ve uyarıları yapmıştır. Cumhuriyet döneminde 14 kez imar affı çıkarılmıştır. Bu aflar toplumda kanun dışı uygulamaların bir şekilde yasallaştırılacağı algısının pekişmesine neden olmaktadır.”

‘YAPILABİLECEK EN BÜYÜK YANLIŞ’

“İmar barışı adı altında işletilen hukuksuzluk, toplumun can ve mal güvenliğini riske atan tüm girişimleri aklamaktadır. Mühendislik ve mimarlık hizmetleri güvenli ve sağlıklı yapılar için bir zorunluluktur. Bilimi ve tekniği, sermaye çevrelerinin ve rant çetelerinin menfaatleri doğrultusunda yok saymak ve bunu yasallaştırmak yapılabilecek en büyük yanlıştır.”